- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 320
Gezer, B. & Aksu, F. (2023). DIŞ POLİTİKA KRİZLERİNDE İSTİHBARATIN ROLÜ: SANCAK KRİZİ ÖRNEĞİ . Beykent Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 16 (1) , 26-46 . DOI: 10.18221/bujss.1203628
Öz
Dış politika krizleri ile kararlaştırma arasında doğrudan bir ilişki vardır. Kararlaştırma sürecinde bilgiye erişim kritik bir öneme sahiptir. Bilgi çeşitli yöntemlerle sağlanabiliyor olsa da istihbarat kaynaklarından elde edilmesi sıkça rastlanan bir durumdur. Bu açıdan krizin niteliğine bağlı olarak kriz yönetimiyle istihbarat arasında güçlü bir bağ vardır. Aslında istihbaratın tek fonksiyonu bilgi elde etmek yada üretmek değildir. Bilgiyi hasmın erişiminden korumak (İKK), deforme-empoze etmek (propaganda), korku ile birlikte kullanarak hedef kitleyi ikna etmek (psikolojik harp) ve gizli bir elle çatışma/çekişme ortamını dost unsurların lehine şekillendirecek eylemler icra etmek (örtülü faaliyetler) istihbarat örgütleri marifetiyle yürütülen faaliyetlerdir. Bu açıdan istihbarat dış politika krizlerinde sanılandan daha etkin bir aktör olarak karşımıza çıkar. İstihbarat fonksiyonlarının örnek bir kriz üzerinden incelenmesi, kriz ve istihbarat arasındaki ilişkiyi somutlaştırmak açısından önemlidir. Bu çalışmada istihbarat fonksiyonlarının Sancak Krizi’nde oynadığı rol incelenerek istihbaratın kriz yönetimine katkısı ortaya konulacaktır.
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 316

TÜRK – YUNAN DIŞ POLİTİKA KRİZLERİNDE AHDİ HUKUK İHLALİ
To Cite: Fuat Aksu, "Türk-Yunan Dış Politika Krizlerinde Ahdi Hukuk İhlali", Tarih ve Uluslararası İlişkiler Perspektifinden Türk-Yunan İlişkileri (1821-2021), Esra Özsüer, Editör, Boyut Yayın Grubu, İstanbul, ss.112-135, 2022
FUAT AKSU**
GİRİŞ
Türkiye ve Yunanistan arasındaki uyuşmazlıkların niteliği ve tarafların yükledikleri anlam çözüm arayışlarında kısıtlayıcı bir etki yaratmaktadır. Genel olarak azınlıklar, Kıbrıs ve Ege Denizi’ne ilişkin olarak üç ana başlıkta ele alabileceğimiz uyuşmazlıklar nitelikleri açısından tekrarlayan çatışma (protracted conflict) özelliği gösterir (bkz, Aksu, 2017a; Küçük ve Aksu, 2018; Küçük, 2020). Bu özelliğiyle Türkiye-Yunanistan arasında neredeyse kanıksanmış bir meydan okuma hali gözlenir. Bunun çok çeşitli nedenlerinden söz edilebilir, örneğin iki ülkenin ulus devlet oluşturma süreçleri ve ulusal kimliğini birbirlerine karşı yürüttükleri savaşlar sonucunda elde etmiş oldukları dikkate alınırsa ortak tarih ve geçmiş birleştirici olmaktan daha çok ayrıştırıcı bir rol oynamaktadır. Bir diğer etken ise tam da bu tarihsel arka plandan yola çıkılarak kimlik ve niyete ilişkin algıların oluşumuyla ilgilidir. Dost, düşman, tehdit, güvenlik, çıkar algılarının hangi kaynaklardan beslenerek şekillenmiş olduğuna bağlı olarak algılar kanıksanmış yargılara dönüşebilmektedir. Bu durumun her iki ülkede de zaman zaman iç politika çekişmelerinde iktidara ulaşmanın bir aracı olarak görülmesi de uyuşmazlıkların çözümünü zorlaştırmaktadır. Dolayısıyla Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin genel seyri içerisinde sürekli bir meydan okuma halinin var olduğu her türlü olumsuzluktan ötekini sorumlu tutma davranışının dış politika kararlarına yansıdığı söylenebilir.[1]
Devamını oku: Fuat Aksu, TÜRK – YUNAN DIŞ POLİTİKA KRİZLERİNDE AHDİ HUKUK İHLALİ
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 290
Bu makale TÜBİTAK 1001 projesi (Proje No.: 112K172) desteğiyle hazırlanmıştır.
ÖZET
Bu çalışmada Türkiye’nin dış politika krizlerinde karar alma süreci ve karar biriminin etkisi analiz edilmektedir. Türkiye’de 36 dış politika krizinde karar biriminin rolü hükümetin çoğunluk veya koalisyon şeklinde olmasına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Dış politika krizlerinde yürütme erkinde cumhurbaşkanı ve başbakanın nihai karar birimi olarak üstelendikleri roller dış politika karar sürecini şekillendirir. Siyasal sorumluluğu bulunmayan cumhurbaşkanlarının görüş ifade etmenin ötesine geçerek nihai karar birimi olmaya çalışmaları dış politika krizlerinin yönetimini zorlaştırmaktadır. Parlamenter demokrasilerde yürütme ve yasama arasındaki denge siyasal sorumlu olanın denetlenebilirliğine dayalıdır. Böylece krizlere ilişkin kararlarda karar yapı ve süreci içerisindeki tüm aktörlerin uyumlu işbirliği kriz yönetiminin başarısını arttırmaktadır.
Devamını oku: Türk Dış Politikası Krizlerinde Hükümetler, Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 308
Türkiye açısından Avrupa Birliği’nin bir aktör olarak Türk-Yunan ilişkilerinde etkinliğini göstermesi bu ülkenin 1981 yılından itibaren örgüte tam üye olmasıyladır. 1981 yılında Yunanistan’ın Avrupa Birliği’ne (AET) tam üye olarak katılmasıyla birlikte Avrupa Birliği (AB)’nin sınırları Ege ve Akdeniz’in ortalarını da kapsar hale gelmiştir. Ancak bu dönemden Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne aday ülke olarak kabul edilmesine kadar geçen sürede Avrupa Birliği Türkiye ile Yunanistan arasındaki uyuşmazlıklarda doğrudan bir aktör olma statüsünü elinde bulunduramamıştır. Her ne kadar 1995-1996 tarihli Gümrük Birliği ile bir koşulluluk ilişkisi başlatılmış ise de bunun siyasi ilişkilere yansıması Kıbrıs ile sınırlı kalmıştır.
Devamını oku: Fuat Aksu, “Doğu Akdeniz Deniz Yetki Alanları Sorunu ve Türkiye - AB İlişkileri”,
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 296
Bu makale TUBİTAK 1001 Projesi (Proje No: 112K172) desteğiyle üretilmiştir.
ÖZ
Makalede Türkiye’nin doğrudan tarafı olduğu dış politika krizlerinde ahdi hukuk vurgusu Kıbrıs ve Nahçıvan krizleri özelinde incelenmektedir. Türkiye’nin dış politikasında ahde vefa, statüko ve barış vurgusu büyük ölçüde korunmuş ilkelerdir. Bu ilkelerin ve statükonun oldubittilerle ihlal edildiği krizlerde Türkiye uluslararası hukuk açısından meşruiyetini korumaya özen göstermiştir. Kararlaştırılmış bir ahdin oluşturduğu statü ancak imzacı taraflar arasında bir müzakere ile sonlandırılabilir. Hatta bu müzakereler ile yeni/güncel bir ahdi statü de oluşturulabilir. Ahdi statünün geçersiz kabul edilmesi veya fiili eylemlerle ihlal edilmesi, imzacı devletler arasında bir müzakere sürecini ortadan kaldırır. Bu durumda, Kıbrıs ve Nahçıvan krizlerinde görüldüğü gibi taraflar arasında askeri çatışma olasılığında da bir artış gözlenebilmektedir. Türkiye’nin kendi sınır güvenliği, toprak bütünlüğü ve ahdi hukuku açısından göstermiş olduğu duyarlılık, ülkesel sınırları dışındaki ahdi hukuku yükümlülükleri ihlal edildiğinde de ortaya çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda Türkiye zorlayıcı diplomasi stratejilerine ve güç kullanımına başvurmaktan kaçınmamaktadır. Bu da Türkiye’ye bu tür krizleri topyekûn bir savaşa varmadan sonlandırabilme şansı vermektedir.
Anahtar Kelimeler: Kıbrıs, Nahçıvan, Dış Politika Krizi, Zorlayıcı Diplomasi, Ahdî Hukuk.
Contractual Obligations in Turkey’s Foreign Policy Crises: The Cyprus and Nakhchivan Crises
Abstract
This article aims to articulate contractual obligations in Turkish foreign policycrises with a focused of Cyprus and Nakhchivan cases. Pacta sunt servanta, statusquo, peace, are largely and well-preserved principles in Turkish foreign policy. Turkeyput a great afford and utmost care to protect the legitimacy of status quo inthe event of any fait accompli resulted various diplomatic crises. The status [quo]which was defined in previously structured contractual obligations can only beterminated via negotiations between signed parties. Moreover, these negotiationscan also structure a new status quo accordingly. In the event of termination or defacto violation of contractual obligations, the possibility of any future negotiationswill collapse. As seen in the crises of Cyprus and Nakhchivan, this fact maytrigger potential (military) conflicts between parties. The extreme sensitivity ofTurkey to its own border security, territorial integrity and contractual obligationis also evident when it comes to the contractual obligations outside the territorialboundaries. In such cases, Turkey does not hesitate to resort coercive diplomacystrategies and use of power. Thus, this gives Turkey the opportunity to resolvethose crises without evolving into a war.
Key Words: Cyprus, Nakhchivan, Foreign Policy Crisis, Coercive Diplomacy, ContractualObligation.
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 306

Turkey’s Protracted Foreign Policy Conflicts: Cyprus and Aegean Crises*
Fuat Aksu and Süleyman Güder
Introduction
This chapter claims that the concept of a “dispute” refers to a verbal disagreement among different parties on a certain issue. Conflict, on the other hand, refers to the phase in which any of the parties of a dispute carries the verbal dispute to such a level that involves action. In other words, a phase of conflict refers to a situation where at least one of the parties defends its views with action with the aim of changing the conditions to its own advantage.
Devamını oku: Turkey’s Protracted Foreign Policy Conflicts: Cyprus and Aegean Crises
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 283
Cite: Fuat Aksu and Helin Sarı Ertem, "Introduction: Assessing the Turkish Foreign Policy Crises and Crisis Management in the Republican Era", in Analysing Foreign Policy Crises in Turkey: Conceptual, Theoretical and Practical Discussions, Fuat Aksu and Helin Sarı Ertem (Eds.), (Cambridge: Cambridge Scholars Publishing, 2017): 1-16.Assessing the Turkish Foreign Policy Crises and Crisis Management in the Republican Era*
Fuat Aksu and Helin Sarı Ertem
Considering the currently marked rise that takes place both in the number and variety of actors the international community is made up of, a decision on an important matter is made almost at any moment by those in charge who have the authority to make decisions in the name the of state. For the sake of making the best possible decision for the country’s interests, the political decision-maker should often take multiple options and possibilities into consideration. In a democratic state, a decision made by a political decision-maker is supposed to have a political consequence. Therefore, with the decision that he/she makes, the political decision-maker shapes his/her political fate as well.
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 308
*Bu makale TÜBİTAK 1001 Projesi (Proje No.: 112K172) Desteğiyle Hazırlanmıştır.
Devamını oku: Yerel-Uluslararası Kriz Düzleminde Suriye Krizinin Dönüşümü
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 306
Fuat Aksu, "Uyuşmazlık-Kriz Sarmalından Algı Değişimine Türkiye-Yunanistan İlişkileri", Rodos ve İstanköy Türklüğü, (Eds.)Mustafa Kaymakçı ve Cihan Özgün, İzmir: RİOTKDD Yay., 2014, ss. 55-90.
*Bu makale TÜBİTAK 1001 Projesi (Proje No.: 112K172) Desteğiyle Hazırlanmıştır.
Devamını oku: Uyuşmazlık-Kriz Sarmalından Algı Değişimine Türkiye-Yunanistan İlişkileri
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 290
Fuat Aksu, "Protracted Conflicts and Foreign Policy Crises in Turkish Foreign Policy", New Concepts and New Conflicts in Global Security Issues, Eds. R. Kutay Karaca and Fatma Zeynep Özkurt, İstanbul: İstanbul Gelişim University Press, 2017: 65-98.
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 307
Fuat Aksu, "Türk – Yunan Dış Politika Krizlerinde Ahdi Hukuk İhlali", Uluslararası Ege Adaları Sempozyumu, İzmir (19-20 Ekim 2017),
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 291

*Bu makale TÜBİTAK 1001 Projesi (Proje No.: 112K172) Desteğiyle Hazırlanmıştır.
Devamını oku: Dış Politika Krizlerinde Algısal Güven[siz]lik: 1935 Bulgaristan Krizi
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 310
Fuat Aksu,"Kosova Krizinde Türkiye'nin Dış Politikası", YDÜ Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt III, Sayı 1, Nisan 2010, ss. 51-89.
ÖZET
Bu makalede Kosova krizine müdahil olmasını gerektiren koşulların ortaya çıkmasına koşut olarak, Türkiye‟nin dış politikasında Kosova siyasasının geçirdiği değişim incelenecektir. Başlangıçta Türkiye‟nin Kosova sorunundaki yaklaşımı barışçıl yöntemler kullanılarak sorunun çözülmesi odaklıdır. İlerleyen süreçte bu siyasanın nasıl değiştiği ve Türkiye‟nin NATO‟nun askeri müdahalesine tam destek vererek diplomasiden kuvvet kullanımına yöneldiği ele alınacaktır. Bu değişim sırasında Türkiye‟nin konuya salt insan haklarının fiili ihlali boyutuyla mı baktığı, bölge ile tarihsel ve kültürel açıdan bağlarını korumaya özen gösterip göstermediği ortaya konulmaya çalışacaktır.
Anahtar Kelime: Kosova, Türk Dış Politikası, Balkanlar, KFOR, UNMIK
ABSTRACT
In this article, Turkey‟s foreign policy changes in the Kosovo crisis will be examined. At the beginning of the Kosovo crisis in 1998-1999, Turkey supported the usage of peaceful means to resolve the problems among related parties. Turkey‟s policy has changed in the process. After the collapse of peaceful solution attempts, Turkey supported the NATO‟s military intervention and use of force in Kosovo in order to stop human right violations, mass massacre and genocide. In this process, Turkey has not only tried to protect her historical and cultural ties with Muslim and Turkish communities in the region, but also has tried to prevent the spread of instability in the Balkans.
Keywords: Kosova, Turkish Foreign Policy, Balkans, KFOR, UNMIK
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 292
* Bu makale TÜBİTAK 1001 Projesi (Proje No.: 112K172) Desteğiyle Hazırlanmıştır.
ÖZ
1936’da Fransa’nın Suriye’deki manda yönetimini bırakma kararıyla 1921 Ankara Antlaşması’nın ve dolayısıyla İskenderun Sancağı’nın durumu tartışmalı hale gelmiştir. Türkiye bu durumda Sancak’ın, Suriye’ye bırakılmasını uygun bulmamış ve Fransa’dan özerk bir yönetimde olmasını talep etmiştir. Bu talebin tetiklediği Sancak Krizi’nde Türkiye’nin askeri kuvvet kullanma tehdidiyle desteklediği diplomatik girişimleri, Milletler Cemiyeti’nin kararları ve İngiltere’nin arabuluculuğuyla beraber Sancak önce bağımsızlığını kazanmış ardından Türkiye’ye ilhak olmuştur. Sancak Krizi’nin yönetim süreci, İkinci Dünya Savaşı’na doğru ilerleyen uluslararası sistemdeki değişimden ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün kriz yönetimindeki baskın lider profilinden etkilenmiştir. Karar birimi olarak lider, kriz yönetim sürecinde Fransa ile uluslararası zeminde müzakere ederken ulusal zeminde de TBMM’yle doğrudan iletişim içinde olmuştur.
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 259
Ayşe Küçük ve Fuat Aksu,"Türk Dış Politikasında Tekrarlayan Çatışmalar: Türk[iye]-Yunan[istan] ve Türk[iye]-Ermeni[stan] İlişkileri Üzerine Bir Değerlendirme", Uluslararası X. Uludağ Uluslararası İlişkiler Kongresi-Diplomasi ve Savaşın Değişen Rolü- (8 - 10 Ekim 2018 Bursa / Türkiye), Tayyar Arı ve Kader Özlem (eds.), Bursa: Dora Yay., 2018: ss. 204-238.
* Bu çalışma TÜBİTAK /SOBAG 1001 Projesi / Proje No. 112K172 tarafından desteklenmiştir.
ÖZET
Çatışma en basit tanımıyla iki ya da daha fazla tarafın karşılıklı olarak düşmanca ilişkilere girmesi olarak tanımlanır. Dolayısıyla çatışma, yaygın kanaatin aksine zorunlu olarak askeri anlamda bir güç kullanımı ya da savaştan ziyade uzun ve ciddi bir anlaşmazlığın varlığına işaret eder. Uluslararası sistemdeki otonom aktörler arasında da uyuşmazlıkların tırmanarak çatışmaya dönüşmesi mümkündür. Bu tür çatışmaların bir kısmı zaman içerisinde sona ererken bazı çatışmaların zamana yayıldığı ve varlığını sürdürdüğü hatta krizler ürettiği görülür. Türkiye-Yunanistan, Hindistan-Pakistan, Arap-İsrail çatışmalarında olduğu gibi uzun bir zaman dilimini kapsayan, bazı dönemlerde açığa çıkan, duraksayan düşmanca etkileşimler Michael Brecher tarafından “tekrarlayan çatışmalar/protracted conflicts” kavramı ile incelenmektedir.
Devamını oku: Türk Dış Politikasında Tekrarlayan Çatışmalar: Türk[iye]-Yunan[istan] ve...
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 289
Öz
Türkiye ile Yunanistan arasında 1923-2018 yılına değin 14 dış politika krizi yaşanmıştır. Kriz yönetimi-analizi açısından bakıldığında söz konusu krizlerin iki ülke arasındaki tekrarlayan uyuşmazlık-çatışmalardan kaynaklandığı görülür. İki ülke arasındaki uyuşmazlıklar teknik, hukuki, siyasi nitelikte olmakla beraber
özünde egemenlik haklarını ilgilendirmektedir. Bu açıdan bakıldığında başta Lozan Barış Antlaşması olmak üzere ilişkilere zemin oluşturan ahdi hukukun güncel ilişkilerde bir denge kurduğu söylenebilir. Diğer yandan egemenlik hak ve çıkarlarını ilgilendiren konularda tarafların çatışma ve işbirliği sarkacında uzun soluklu çatışma ve krizler yaşaması siyasiler açısından olduğu kadar her iki ülke halklarının da birbirlerine önyargı ve öteki algısıyla bakmalarına yol açmaktadır. Bu bağlamda her iki ülke siyasi karar birimlerinin uyuşmazlıkların çözümüne dair algı ve ürettikleri politikalar önem kazanmaktadır. Bu çalışma ile Türkiye ve Yunanistan arasındaki krizlerde karar birimleri tespit edilmekte ve karar biriminin algısının krizler sırasındaki dış politika tercihlerine etkisi incelenmektedir.
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 285

*Bu makale TÜBİTAK 1001 Projesi (Proje No.: 112K172) Desteğiyle Hazırlanmıştır.
Devamını oku: Musul Rehineler Krizinde Türkiye’nin Kriz Yönetimi
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 297
Bu makale TÜBİTAK 1001 Projesi (Proje No.: 112K172) Desteğiyle Hazırlanmıştır.
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 282
- Üst Kategori: MAKALELER
- Kategori: Fuat Aksu Makaleler
- Görüntüleme: 293
Fuat Aksu, "Ege Sorunlarının Geleceği ve Türkiye:AB Üyelik Sürecinde Türkiye'nin Seçenekleri", Stratejik Araştırmalar Dergisi,Yıl 3, Sayı 5, Temmuz 2005, ss.261-286.








